Bir yüreğe dokunma duygusuyla harekete başlayıp karşındaki birey ve bireylerle karşılıklı bağ kurmak, insanın insana iyi geldiğini bir kez daha hatırlatıyor. Büyük ya da küçük, yaşın bir önemi olmaksızın her yüreğe dokunduğunda, yaptığın her küçük işlerin dahi karşındaki minik dostlarına ve insanlara neler hissettirdiğini duyman, görmen sana kendine hep şunu demeni hatırlatıyor; iyi ki gönüllüyüm bu yolda. Gün sonunda yüzümdeki tebessümle kaldığımı fark edip aslında en büyük iyiliği insanın kendine yaptığını, çünkü iyiliğin insanları iyileştirdiğini hissettiriyor bana. Bir minik yüreğe dokunmak, karşıdakiyle cümle kurmadan sadece gözlerle konuşarak bile aranda muhteşem bir bağ oluşuyor. Ve bu his insana harekete devam etmesini ve bu bağın bitmemesini söylüyor.